Welcome to LifeCoach: 20 Years of Experience!
2231 Johnstown Road Bensenville, IL 60106
+1 234 056 78 90

Gün: 22 Aralık 2020

Başarı Öyküsü

Akbank “Senfoni” ile BT verimliliğini daha da artırdı

Daha verimli çalışmak, hataları sıfırlayıp, riskleri önlemek her kurumun hedefi. Geleceğin bankacılığını şekillendiren ve teknoloji yatırımları ve alt yapısı ile bu konuda öncülüğünü sürdüren Akbank, Micro Focus ile gerçekleştirdiği BT otomasyonu projesiyle bu üç hedefi için de önemli adımlar attı.

Akbank & Micro Focus Ekipleri

Akbank, bankacılık sektörünün en köklü kuruluşlarından biri. Güçlü finansal yapısının yanı sıra yenilikçi uygulamalarıyla öne çıkan kurum, dünyanın önde gelen finans yayın gruplarından Euromoney’in düzenlediği “Awards for Excellence 2020 – Mükemmellik Ödülleri 2020” de bu yıl 14’üncü kez “Türkiye’nin En İyi Bankası” seçildi. Bankanın bu performansında teknolojiye yaptığı kesintisiz yatırımın da önemli bir rolü var. Akbank son olarak dünyanın en iyi yazılım şirketleri arasında yer alan Micro Focus ile BT otomasyonu alanında önemli bir proje gerçekleştirdi. Bu projeyle birçok sürecini otomasyon araçlarına aktaran banka, böylelikle insan kaynağının daha odaklı ve verimli çalışmasını sağlarken, süreçlerin işleyişindeki hata olasılığı ve riskleri minimuma indirdi.

Hedef verimlilik artışı

Akbank’ın Micro Focus Data Center Automation çözümü ile hayata geçirdiği “Senfoni” adını taşıyan proje, Akbank’ta BT altyapı ekiplerinin zamanlarını en verimli şekilde kullanmalarını sağlamak amacıyla başlatıldı. Bu kapsamda mevcutta manuel olarak yürüyen BT süreçlerinin analiz edilerek standartlaştırılması ve otomasyon araçlarına aktarılması hedeflendi. Böylece zaman kaybının önlenmesi, verimliliğin artırılması, manuel işlemlerden kaynaklanan hataların yarattığı riskin ortadan kaldırılması ve güvenlik standartlarına tam uyumun sağlanması planlandı.

Neler yapıldı?

Teknolojik gelişimleri en ileri seviyede takip edip, sundukları servislerle Türkiye’nin en iyi bankaları arasında yer alan Akbank, altyapı teknolojilerine yaptıkları yatırımlarla sürekli ön planda olmayı başarıyor. Altyapı teknolojilerini otomasyonla bir üst olgunluk seviyesine taşımak için, Akbank Altyapı Teknolojileri Bölüm Başkanı Bülent Saltürk 6 kişilik merkezi bir SWAT ekibi kurarak yola başladıklarını anlatıyor. Tüm BT ekiplerinin manuel olarak yürüttükleri süreçleri belli fazlarla analiz ederek süreçlerin daha standart hale getirilmesini sağladıklarını dile getiriyor. Standardizasyonu gerçekleşen süreçlerin otomasyonlarını, sağlanacak efor kazancına göre önceliklendirdiklerini söyleyen Akbank Altyapı Mimari Yönetimi Müdürü Akın Arıkan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu öncelik sırasına göre Micro Focus Data Center Automation çözümüyle süreçlerin otomasyonları sağlandı. Heterojen bir BT ortamında, standart akışlarla, birçok belli başlı üreticiye ait işletim sistemi, veri tabanı ve orta katman yazılımlarının, kurulum, yama geçişi ve uyumluluk kontrolleri otomatize edildi. Ayrıca birçok özelleştirilmiş akış ile altyapı planlama, yama süreçleri, lisans ve kapasite yönetimi ve benzeri pek çok operasyon da otomatik hale getirildi.”

Uyumlulukta süreklilik sağlandı

Deniz Kırca (Micro Focus Genel Müdürü, Türkiye&Yunanistan)
Bülent Saltürk (Senior Vice President, Akbank)

2018 yılı Ağustos ayında başlayan ve toplam 8 ayda tamamlanan projenin bankaya önemli katkıları oldu. Projenin kendilerine sağladığı başlıca katkının 2019 yılında ortalama olarak elde ettikleri haftalık 5 bin adam saatlik efor kazancı olduğunu ifade eden Akbank Altyapı Otomasyon ekibinden Sedat Memet ve Barış Altıner, bu kazancın 2020’de COVID-19 kaynaklı uzaktan çalışma dönemlerinde haftalık 15 bin adam saatlik değere ulaştığını söylüyor. Aynı zamanda süreçlerin standart hale getirilip, manuel işlemlerden kaynaklanabilecek hataların ortadan kaldırıldığını, olası risklerin de önlendiğini dile getiren Ceren Ersoy, Hülya Uras, Tanju Vonal ve Malik Dündar, edindikleri diğer kazanımları şöyle paylaşıyor:

“Akbank gibi büyük ölçekli bir altyapıda uyumluluk kontrollerinin yapılması ciddi bir efor gerektiriyor. Uyumluluk kontrollerinin de otomasyona aktarılması, bu kontrollerin tekrar edecek şekilde gerçekleştirilip raporlanabilmesine olanak tanıdı. Böylece uyumluluğun sürekliliğinin sağlanması da mümkün oldu.”

“Senfoni projemiz başarıyla gelişmeye devam edecek

Micro Focus Türkiye Genel Müdürü Deniz Kırca, daha önce de Akbank ile Micro Focus olarak başarılı projeler gerçekleştirdiklerini belirtiyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Akbank ile gerçekleştirdiğimiz bankanın BT süreçlerinin uyumlu ve çok verimli bir şekilde orkestrasyonunu sağlayan ‘Senfoni’ projesinin de başarıyla gelişmeye devam edeceğine inanıyoruz. Bizim için önemli olan uyumlu çalışmanın sonucunda elde edilen başarılı sonuçlar. Akbank birlikte çalışmaktan en mutlu olduğumuz müşterilerimiz arasında yer alıyor. Bu güçlü iş birliğinin ilerleyen dönemlerde artarak devam etmesini çok isteriz.”

Read more
Haberler

Kalite Güvencesi, Güvenilir Kurumsal Dijital Dönüşümü Gerçekleştirmek İçin Artık Bir İş Önceliği Haline Geldi!

Dünya Kalite Raporu’nun son sayısında, kalite güvencesinin kuruluşlarda bağımsız bir faaliyetten tam entegre bir işleve evrildiği vurgulanıyor.

Capgemini, Sogeti ve Micro Focus tarafından yayınlanan 2020-2021 Dünya Kalite Raporu (WQR) 12. baskısı, kalite güvencesinin (Quality Assurance) bir arka oda disiplininden daha geniş bir kurumsal dijital dönüşümün ayrılmaz parçası haline geldiğini ortaya koyuyor. İşletmelerin büyümesine ve iş sonuçlarına katkıda bulunmak ise test ve kalite güvencesinin en büyük hedeflerinden biri. Rapor da tam olarak bunu ortaya koyuyor. İş büyümesine ve iş sonuçlarına katkıda bulunmak, test ve kalite güvencesi için en yüksek puan alan hedef olarak öne çıkıyor. Bu yıl 2018’e göre 6 puanlık artışla bu oran yüzde 74’e ulaştı.

Dünya Kalite Raporu’na göre kalite güvencesinden beklenenler, özellikle işletmelerin büyümesini desteklemek ve son kullanıcı memnuniyetini sağlamak gibi stratejik hedeflerde yükselen bir trendle artıyor. Önceki raporlardada belirtiliği gibi test otomasyonuna yapılan yatırımlar ve bunun getirileri günden güne yükseliyor.

Agile ve DevOps’un benimsenmesi istikrarlı bir şekilde artıyor ancak zorluklar da devam ediyor

Son iki yılda gözlemlenen eğilime paralel olarak, bu yıl da Agile ve DevOps metodolojilerine yönelmede bir ivme görüldü.

Agile ve DevOps kullanarak test otomasyonu düzeyini artırmaya ve shift left testing’e, belirgin bir odaklanma varken, daha yüksek sprint içi otomasyon düzeylerine ve istenen hedeflere ulaşmak için ihtiyaç duyulan kalite güvenlik ekibinde yeterli uzman olmayışı önemli bir eksiklik olarak dikkat çekiyor.

Yapay zeka ve makine öğreniminin kalite güvencesine getirebileceği avantajlara ilişkin beklentiler hala yüksek

Kalite güvencesinde yapay zeka ve makine öğreniminin kullanımı da arttı. Ankete katılanların yüzde 88’i, yapay zekanın test faaliyetlerinde en güçlü büyüme alanı olduğunu söyledi. Yüzde 86’sı ise yapay zekayı yeni kalite güvencesi çözümlerini seçmek için en önemli kriter olarak görüyor. Her ne kadar sağladığı avantajlara henüz tam olarak ulaşılmamış olsa da, büyük çoğunluk hala yapay zeka ve makine öğreniminden beklentilerini yüksek tutmaya devam ediyor. Kalite güvencesinde yapay zeka ve makine öğrenmesini uygulama konusunda en büyük sıkıntının da bu alandaki yetenek eksikliği olduğu dile getiriliyor. Ankete katılanların yüzde 34’ü bu yönde görüş veriyor.

Test Otomasyonu: Kuruluşlar, kalite güvencesi faaliyetlerinde daha fazla kontrol elde etmek için çalışıyor

Bir önceki Dünya Kalite Raporları test otomasyonu alanındaki zorluklara değiniyordu. Yapılan araştırmalar doğrultusundan test otomasyon uzmanlarına göre 2019 yılında karşılaşılan en büyük zorluk uygulamaların değişme sıklığı olarak belirtildi. Önceki yıllarda test otomasyonunda yeterli uzmanlık ve deneyime sahip insan kaynağı eksikliğine dikkat çekiliyordu. 2020 anketinde şirketler, test otomasyonunun çeşitli yönlerine ilişkin görüşleri sorulduğunda, bir dereceye kadar güven duyduklarını ifade ederken, anket katılımcılarının yüzde 68’i gerekli otomasyon araçlarına sahip olduklarını, yüzde 63’ü ise testleri otomatikleştirmek için yeterli zamana sahip olmadığını belirtti. Ancak bu umut verici istatistiklere rağmen, katılımcıların sadece yüzde 37’si yatırımın geri dönüşünü aldığını ifade etti. Bu da güven ile sonuçlar arasında bir boşluk olduğunu gösteriyor.

COVID-19 ve Kalite Güvencesi: Şu an, mevcut sorunlara rağmen kuruluşlar kalite güvencesine olan yaklaşımlarını iyileştirmek için pandemi kaynaklı kargaşadan yararlanıyor.

Ankete katılanların yüzde 47’si pandeminin bir sonucu olarak müşteri deneyimi doğrulama ve kullanılabilirlik testine çok daha fazla odaklanacağını söyledi. Katılımcıların yüzde 43’ü daha fazla ve daha iyi iş birliği araçlarına odaklanmanın artacağını kaydederken, yüzde 34’ü test sistemlerine ve test ortamlarına daha fazla uzaktan erişime ihtiyaç duyacaklarını açıkladı. COVID-19’un etkisiyle kalite güvencesine yönelik uygulamalar da gerçekleşti. CIO ve BT direktörlerinin yüzde 83’ü uzaktan çalışma dünyasına geçişin bir sonucu olarak uygulama güvenliği endişelerinin son 12 ayda arttığını ifade etti.

Capgemini Group Dijital Güvence ve Kalite Mühendisliği Hizmetleri Küresel Lideri Mark Buenen, “COVID-19’un getirdiği zorluklara rağmen, şirketlerde bir arada çalışma ve kalite güvencesi için umut verici bir yıl oldu.” diyor ve ekliyor: “Aslında COVID-19, kalite güvencesinin operasyonlar için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyarken kalite güvencesi için bir hızlandırıcı görevi gördü. Kalite güvencesi uzmanlarının test becerileri konusunda iyimser olduklarını görmek de teşvik edici. Ancak bulguların da ortaya koyduğu gibi bu iyimserlik her zaman sonuçlarla örtüşmüyor. Kalite güvencesi için daha fazla bulut altyapısına ve yapay zekaya güvenmenin sonucunda bu ekipler daha hızlı, daha akıllı ve daha etkili iş sonuçları yaratabilir.”

Micro Focus Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Uygulama Dağıtım Yönetimi Genel Müdürü Raffi Margaliot ise “Kalite güvence ekipleri çalışmalarını sürdürürken daha azla daha çok iş başarıyorlar. Bu, yeni dijital dönüşüm girişimlerini hızlandırırken, halihazırda devam eden süreçleri de güçlendirdi. COVID-19’un yarattığı zorluklara daha da hazır olmalarını sağladı. Bu yılki Dünya Kalite Raporu, yazılım kalitesi kuruluşlarının yeni normale ve modernizasyon için artan aciliyete nasıl uyum sağladığına dair eşsiz bilgiler sunuyor.” dedi.

Araştırmayla ilgili daha fazla bilgi ve öneri için raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Dünya Kalite Raporu 2020 Araştırma Metodolojisi

Bu yıl 32 ülkeden 10 sektörde 1.750 CIO ve diğer üst düzey teknoloji uzmanlarıyla röportaj yapılarak hazırlanan Dünya Kalite Raporu, uygulama kalitesi ve test eğilimlerini analiz eden tek küresel rapor. 2009’dan beri yıllık olarak düzenlenen rapor, bu yıl 12. baskısını gerçekleştirdi. 2020 raporunda bilgisayar destekli telefon görüşmeleri üzerinden veri toplandı. Altı katılımcı grubunun analizine dayalı olarak, CIO, VP uygulamaları, BT Direktörü, Kalite Güvence/Test Yöneticisi, CDO/CMO ve CTO/Ürün Başkanlarıyla hayata geçirilen rapor için, niceleyici görüşmeler ve ardından niteleyici tartışmalar yoluyla dünyanın dört bir yanından katılımcılarla anket yapıldı.

Read more